Bana bir "sen" eklemeden içimdeki yetimi kurşunladılar
Gül kokusu silindi hayalimden
Şimdilerde zifiri karanlığın aşklarıyla oynuyorum kahraman olarak
Gelenlerin hepsi aynı.
Yeni bir söz eklemekten çok sözlerimi çalıp götürüyorlar
Karanlıktayım bulamıyorum ışığım yok ki!
Boğuluyorum desem hangi kuyuya düştüğümü bilmiyorum
Yaşıyorum desem kimin nefesini taşıdığımı bilmiyorum
Seviyorum desem adımın yanına bir soru işareti ve üç noktayı yaşıktırıyorum
Bilirsin en yakışıklısı hep oydu zaten.
Masallar anlatırlardı bana hayallerin sevgilerin sıcaklığında
Uzak olmak isterdim hep ayrı kalmak
Şimdi yalnızım ve yazıyorum karanlığın kralına...
Uzunca bir mektup olmayacaktı kalemsızlığım.
Ellerimden yüzüme sürdüğüm siyahları
Sana uzatıyorum yanlışlarımla
Kabulleneceğim her tavrına
"Def ol !" deyişine de "Gülüm !" deyişine de!
Korkak bir uslupla çalıştırıyorum himayesizliğimi
Bir anda sayfalar dolusu isyan yüklemişim karanlığın kralına!
Ve hançer misali saplanan ağrı yüklendi aniden omuzlarıma
Belki de acının en şeddeli harfinin ızdırabıydı beklenen cevap...
Gelmedi...
Bekliyorum...
Hala gelmedi...
Gelecek diyorum...
Gelmiyor...
Gel diyorum...
Yalnızlığın en koyu rengine bürünen şeytani tokadı
Ölüm ıstırabını çarptı hayatıma.
Hayat-ım zifiri karanlıklarda
Ve rastgele oyuncak aşklar seçiyorum kendimce
Karanlıkta kimse görmüyor ki yalnız oynadığımı sessizce!
İçimden kayıp giden seni öldürdü anladım o son hece
Ama bil ki sevmek yok asla sensizce..!